Yani tape telefon dinlemelerinden kodese, hapse tıkılmaya kadar giden süreçleri kastediyor. Çeşitli suç örgütleri ve çetelerin telefon konuşmaları dinlenerek nasıl çökertildiği anlatılıyor.
Polis suçluları genelde tutuklamak yerine takip edere çetenin izin sürmüş. Çetenin ana damarına ulaşınca da mensuplarını topyekûn gözaltına alma yoluna gitmiş.
Yani bir hırsızsanız mesela, polis beni tutuklamıyor oh ne âlâ diye hiç sevinmeyin. Muhtemelen sizin üzerinizden başkalarına da ulaşmaya çalışıyordur.
...
Bir de içlerinde en çok hayret ettiğim bir anekdotu paylaşmak istiyorum sizinle.
Şimdi bir fuhuş çetesi var tamam mı. Bir sivil polis belirliyorlar, malumata ulaşsın diye.
Polis seks işçisi olan Eda'ya sarkıyor. Ona aşık oluyor. Samimiyetini kanıtlamak için polis olduğunu ve meslek sırlarını anlatıyor.
Eda bunu kullanıp Polis'in anlattıklarının ses kaydını alıp Çete Reisine teslim ediyor.
Çete zannediyor ki Polise bağlı ekipleri takip ediyoruz. Ancak asıl ekipler çeteyi takip ediyor.
Yani emniyette ilgili birimin, çetenin kendilerinin izi sürdüklerinden haberi var. Bir nevi oyun içinde oyun dönüyor.
Sonunda 105 kişilik çete polis ekiplerince düzenlenen bir operasyonla çökertiliyor.
Şimdi diyorum, Eda salağının yerinde olsam en başında kendisini ayartmaya çalışan sivil polise inanmış gibi görünmezdim. Salak Eda yüzünden fuhuş çetesi eştikleri kuyuya kendileri düştü.
Eda polisi kandırmaya çalıştı. Ama tokayı yukan kendisi ve arkadaşları oldu.
↑↑↑ Burada da dürüstlüğün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
Her neyse...
Okuyun, diyorum. Harika kitaptı.
0 comments:
Yorum Gönder