Kitap bittiğinde ağlamadım. Servisteydim. Telabyad'ın boğuk bozuk tepelerine bakıp alt dudağımı dilimde biriken iki damla tükürükle ıslattım.
Serviste mırıltılar.. Rıdvan Hoca'nın sesi galiba. Ne var ki o an bunu umursamıyordum.
Öyle ya, benim acım bana yeterdi.
Benim acım bana yeter.
Teşekkür ederim Yaşar Kemal.. Daha yeni ve benzer acıların ilmeğinde kıvranmak üzere ben, Rukiye Eğlence, Türk klasikleri okumaya devam edeceğim. Tâ ki özümsenmemiş, acısı sinemde duyulmamış Türk klasiği okunmadan kalmayana dek.
0 comments:
Yorum Gönder